Nihat Erim Kimdir?

Nihat Erim; 1912 yılında Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde doğdu. Aslen soyu soyadını almış olduğu Ardahan’ın Pasof ilçesindeki Erim köyüne dayanmaktadır. Eğitim hayatında Galatasaray Lisesini ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi .Yüksek lisans eğitimini  1936-39 seneleri arasında Paris Hukuk Fakültesinde doktora olarak tamalandı. Yurda döndükten sonra Ankara Hukuk Fakültesinde Yardımcı Doçent olarak vazifeye başladı. 1941’de profesör oldu.

Ankara hukuk fakültesi’ndeki kamu hukuku derslerine ek olarak Siyasal bilgiler okulu’nda devletler hukuku dersleri verdi. Dışişleri Bakanlığı hukuk danışmanlığı vazifesine getirildi. 1943′te Dışişleri Bakanlığı Hukuk Danışmanlığı görevini yürüttü.  1945’te San Francisco BM kuruluş Konferansına katılan Türk heyetinde delegeler içerisine yer aldı. 1959-1961 yılları arasında BM Uluslarası Hukuk Komisyonu üyesi olarak görev aldı. 1946 Seçimleri’nde Kocaeli’nden bağımsız milletvekili seçildi. Kısa süre sonra CHP’ye girdi. 1948-1950 arasında Bayındır Bakanlığı yaptı. Günaltay hükümeti döneminde de Başbakan yardımcılığı görevini yürüttü 1950′de CHP muhalefete düşünce partinin organı olan Ulus gazetesinde yayın danışmanı ve başyazar olarak görevlendirildi. Yeni Ulus ve Halkçı gazetesini çıkarttı.

Nihat Erim

Başbakan Menderes’in isteği üzerine Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının hazırlanışında görev aldı. 1956′da Londra’da Kıbrıs ile ilgili olarak düzenlenen görüşmelere katıldı. Aynı yıl seçildiği Avrupa İnsan Hakları Komisyonu üyeliği 1962′ye kadar sürdü.

1961’de CHP milletvekili olarak tekrar TBMM’ye girdi. Bülent Ecevit’in CHP’de başlatmış olduğu ortanın solu hareketine katıldı. Daha sonra CHP’den ayrılarak Cumhuriyetçi Güven Partisi’ni kuran Prof. Dr. Turhan Feyzioğlu‘yla birlikte muhalefet etti.

12 Mart 1971 Muhtırası’nın ardından CHP’den ayrılması koşuluyla hükümeti kurmakla görevlendirildi. 26 Mart 1971’de kurduğu partiler üstü Birinci Erim Hükümeti 29 Mart – 3 Aralık 1971,Yeniden hükümeti kurmakla görevlendirildi; kurduğu 34. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti (ikinci Erim Hükümeti) 11 Aralık 1971-17 Nisan 1972 tarihleri arasında görev yaptı. 1977’ye kadar Cumhuriyet Senatosu’nda kontenjan senatörü olarak görev yaptı. Başbakanlık döneminde dile getirdiği toprak reformlarını gerçekleştiremedi , Haşhaş ekimi yasaklarını getirmesi nedeniyle çok eleştirilmiştir. Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilmesine kadar varacak Balyoz Harekâtı olarak bilinen uygulamaları başlatması nedeniyle Balyoz lakabıyla anılır.

Darbe Döneminde Nihat Erim

“Gerekirse demokrasilerin üstüne şal örtmeli” sözü nedeniyle de Aziz Nesin tarafından kendisine Şalcı Nihat denmiştir. 1961 Anayasası için kullandığı bizler için lükstü kelimesi ve bu anayasaya özgürlükler ile her maddenin başına ekletmiş olduğu devletin bölünmez bütünlüğünü bozmamak şartı ile türünde ibareler eklemesini yapmıştır. Türkiye cumhuriyetinde ilk ve tek teknokrat hükümetini kuran kişi olarak da anılır . Bu hükümet sadece 4 ay sürmüştür.

19 Temmuz 1980’de İstanbul Dragos’taki evinin yakınındaki bir deniz kulübünde Dev-Sol militanları tarafından silahlı saldırı sonucu öldürüldü.

 

Nihat Erim’in ÖldürülmesiNihat Erim 'in Öldürülmesi

Türkiye 12 Eylül askeri darbesine adım adım yaklaşırken, Nihat Erim’in öldürülmesi bu sürece adeta ivme kazandırdı. 12 Eylül darbesinden kısa bir süre sonra eylem talimatını veren örgüt lideri Dursun Karataş’tan, tetikçiler Ahmet Karlangaç ve Sadettin Güven’e kadar tüm militanlar birer birer yakalandı.

Nihat Erim ’in öldürülme talimatını, Dev – Sol’un “Haydar”, “Dayı”, “İsmail” kod adlarını kullanan lideri, Dursun Karataş ile Hüseyin Solgun birlikte vermişti. Sanıklar yargılandıkları Sıkıyönetim Mahkemesi’nde cinayetin gerekçesini, suikasttan sonra olay yerine bırakılan bildiriyi tekrarlayarak açıkladılar: Faşist Nihat Erim’i devrimcilerin katlini protesto için cezalandırdık.” Karataş, Metris Cezaevi’nden firar ettiği için, Erim cinayetinin arkasında hangi güçlerin bulunduğu anlaşılamadı. Tetikçilerden biri olduğu öne sürülen Maden Fakültesi öğrencisi Ahmet Karlangaç’tı. Gözler Karlangaç’ın ifadesine çevrilmişti. Ancak 17 Ekim 1980’de cinayetin arkasındaki kirli ellerin açığa çıkmasını bekleyenler şok yaşadı. Ahmet Karlangaç, gözaltında bulunduğu sırada intihar ettiği iddia edildi. Üstelik yaşamına, tarihe geçecek tuhaflıktaki açıklamaya göre, “başını duvara vurarak” son vermişti. Bir numaralı sanık Karataş ise firari olduğu için gıyabında hüküm giydi. Türkiye, bir Başbakanını teröre kurban verdi, ancak kanlı zincirin ucunu tutanlara, eylemi gerçekleştirenler yakalandığı halde ulaşamadı.

19 temmuz 1980 Nihat Erim suikastı sonrasında anarşinin artması nedeniyle 2 ay sonrasında 1980 askeri darbesi gerçekleşmiştir.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir