Beyaz Yaka Suçları ve Skandalları

BEYAZ YAKA SUÇLARI VE SKANDALLARI

Beyaz Yaka Suçları ve Skandalları; Yüksek sosyal statü sahibi ve saygınlığı olan bireylerin mesleklerini gerçekleştikleri anda işlediği; şiddet içermeyen ve yasadışı faaliyetleri ifade eden bir suç türüdür. Ceza Hukuku’nun bir alt dalına mensuptur ve günümüzde özellikle Türkiye’de yeni ihtisas sahibi olmaya başlanmış bir alandır.

Amerikan bir sosyolog olan Edwin H. Sutherland, “beyaz yakalı suç” terimini ilk kullanan kişidir.  Bu minvalde de Sutherland, mesleki suçların ortaya çıkması konusunda önemli bir yere sahiptir. Sutherland, beyaz yaka suçunu Amerikan İcra Hukuku’ndaki boşluğu ve suç olgusuna yeni bir bakış açısı ile bakılmasını vurgulamak amacıyla gündeme getirmiştir. Bununla birlikte; 10 yıl sonra, 1949’da “Beyaz Yaka Suçu” adında bir kitap yazmıştır.

Beyaz yaka suçlarından bazıları;

  • Prestij ve itibar sömürüsü
  • Din sömürüsü
  • Dolandırıcılık
  • Zimmete para geçirme
  • İmza ve belge sahtekarlıkları
  • Borsa manipülasyonları

olarak sıralanmaktadır.

Şirketler, genellikle prestijlerinin sarsılmaması için kurum içinde yaşanan ufak boyutta yolsuzlukları skandal boyutuna varmadığı sürece idare edebiliyor ya da basit soruşturmalarla geçiştirebiliyor. Fakat özellikle finansal piyasalardaki muhasebe ve raporlama sistemlerindeki boşluklardan faydalanılarak gerçekleştirilen skandallar mevcuttur. Bunlardan birçoğu ciddi seviyede zarar vermiştir ve iflaslarla sonuçlandığı için örtbas edilmesi gerçekten imkansızdır. İşte bu skandallardan birkaçı:

ENRON SKANDALI

Enkron Skandalı
Enkron Skandalı

Enron skandalı, Ekim 2001 de ortaya çıkan ABD emtia; enerji ve hizmet şirketi Enron Corporation’ın iflasına ve dünyanın en büyük denetim ve muhasebe şirketlerinden biri olan Arthur Andersen LLP’nin dağılmasına neden olan olaylar dizisidir. Skandal, şirketin mevcuttaki durumundan daha kazançlı bir şekilde lanse edilmesi için muhasebe kayıtlarında yapılan hilelerdir. Dolayısıyla bu hileler, denetim şirketi Arthur Andersen tarafından örtbas edilmesi olarak nitelendirilebilir. Yani, Enron Corporation, en büyük dolandırıcılık skandallarından biridir.

Skandalın kısaca detaylarına bakacak olursak;

Metnin ilk paragrafında da bahsedildiği gibi, Enron Corporation 2001 yılına kadar çok güçlü görünmekteydi. Ayrıca Gönüllü olarak mali tablolarını yeniden düzenleme kararı aldı. Alınan bu karar öngörülemeyecek şekilde olaylar dizisine yol açacaktı.

1990 yıllarında Enron, bir boru hattı ve bir elektrik santrali geliştirmek gibi çeşitli alanlara hızlı bir şekilde giriş sağladı. Ancak, bu genişleme uzun bir gebelik dönemi ve büyük ​​sermaye yatırımları gerektiriyordu. Enron, piyasadan çok sayıda borç fonu topladı. Bu nedenle herhangi bir başka fon toplama girişiminde bulunulması Enron’un kredi notunu etkileyecekti. Enron, işine devam etmek için kredi sıralamasını yatırım oranında sürdürmek zorundaydı, ancak Enron yeterince kar elde edemiyordu. Bu nedenle Enron, sermayeye veya riskten korunma riskine erişmek için “özel amaçlı varlıkları” (SPE) kullandı. Bu şirketler, Enron’un borçlarını ve zararlarını bilançolarından uzak tutmak için kullanıldı. Bu nedenle iyi bir kredi notuna sahip olmasına ve yatırımcıların önünde iyi görünmesine olanak sağladı. Enron’un hedefi, konsolidasyon kurallarının üstesinden gelmek ve aynı zamanda güvenilirliği artırmaktı.

Enron, özel amaçlı varlıkların kullanımı’nın piyasadan borç almasına izin vermek için birçok durumda garanti gibi kredi desteği sağladı.

Enron’un bilanço dışı muamelesi, özel amaçlı varlıkların kullanımı’nın konsolide edilip edilmeyeceğini belirlemek için; muhasebe testi yapılmaksızın tüm SPE’lerinin başarılmasına tabi tutuldu.  Enron, finansman konusunda bu politikayı izledi. Bu da nihayetinde derecelendirme kuruluşları ve Wall Street analistleri tarafından; daha cazip bir şekilde değerlendirilmesini sağlayacaktı. Enron, öz kaynakların artırılmasında çeşitli bağımlı sektörlerden yararlanmış ve mali düzenlemelerini kanunların var olan zayıflığını kullanarak; kasıtlı olarak belirli koşulları yerine getirmeyerek hesaplarına konsolide etmemeye çalışarak yapılandırmıştır.

Sonuç olarak; Enron Skandalı hem dünyayı hem de Amerika’yı etkisi altına almıştır. Yaşanan olaylar; Enron Corporation ve Arthur Andersen çerçevesinde gelişen olaylar olarak ele alınmamış, denetim ve muhasebe sistemindeki noksanlıkların sonucu olarak incelenmiştir. Yaşanan bu skandal sonrasında ise; sistemi düzeltmek hedefi ile tüm dünyada denetim kanunlarında bir düzenlemeye gidildi ve “Sarbanes Oxley” kanunları baz alındı.

Bu skandal ile ilgili daha detaylı bilgiye sahip olmak isteyenler için; “The Smartest Guys In The Room” filmini izleyebilirsiniz. 2005 yapımı belgesel niteliğinde olan film, Enron Skandalı ile ilgili olaylar dizisini anlatmaktadır.

BERNARD MADOFF VAKASI

BERNARD MADOFF VAKASI
BERNARD MADOFF VAKASI

Madoff’u tarihin en büyük skandalı ve dolandırıcılığı olarak tanımlayabiliriz. Madoff “sahte tahvil” ve “sahte hedge fonu” ile gerçekleştirdiği fikir satma temeline dayanan “Ponzi Dolandırıcılığı”na kendi ifadesine göre 1990 yılında başladığını ifade etmiş olsa da; ABD Sermaye Piyasası Kurulu’na göre dolandırıcılığın başlangıç tarihi 1970’lere kadar uzanmaktadır.  

İlk etapta, New Yorklu zengin bir Yahudi iş adamının çevresi ve ilişkilerinden faydalanarak şehir kulüpleri ve bağış yemeklerinde ilk yatırımcılarını çıkartmayı başarıyordu. Ardından, o yatırımcılara ulaşmıyor; yatırımcılar ona ulaşmak ve birikimlerini değerlendirmesi için birbirleriyle pastadan pay kapma mantalitesi ile kendi aralarında müsabaka halindelerdi. 1999 yılında, Madoff’la ilgili ilk şüpheler çıkmaya başlamış olsa da; 2008 küresel finansal krizi sırasında likidite krizi ve kredi daralmaları yaşandı.  Bu sebeple, Madoff’un sıcak para kaynakları kesintiye uğradı. Yatırımcılar da aynı şekilde; fondan 7 milyar $’lık nakit erişimi temin etmek isteyince Madoff kendisini ele vermek zorunda kaldı.

Merak edenler için, Bernard Madoff’un hayat hikayesini anlatan bir film de mevcuttur. Başrolünde Robert De Niro’nun yer aldığı “The Wizard Of Life” isimli film; 2017 yılında gösterime girmiş biyografi türünde Amerikan yapımı bir filmdir.

CHARLES KEATING VAKASI

CHARLES KEATING VAKASI
CHARLES KEATING VAKASI – Beyaz Yaka Suçları ve Skandalları

Bu vaka, en ünlü kredi ve mevduat sahtekarlıklarından biri olarak nitelendirilmektedir. Charles Keating ve Lincoln Kredi ve Mevduat şirketi tarafından gerçekleştirilmiştir. Keating bir avukattı ve Lincoln Motor Company’nin başkanıydı. Lincoln’un varlık tabanını genişletmek amacıyla, çok sayıda tahvil satın alarak ve çeşitli emlak planlarında spekülasyon yaparak kuralların önceden gevşetilmesinden yararlandı. American Continental, ( Arizona merkezli bir emlak şirketi ) 1980’lerin sonlarında zayıf emlak piyasasında sorun yaşamaya başlamıştı. Keating, ana şirketi desteklemek için Lincoln’den para aktarmaya başladı. Aynı zamanda, Lincoln’un müşterilerine, federal olarak korunan mevduatlarını Amerikan Kıta Avrupası tahvilleri ile takas etmeleri için baskı yaptı ve yanlışlıkla risksiz olduklarını iddia etti.

Hükümet düzenleyicileri, Lincoln’ün kredi uygulamaları ve iki şirket arasındaki para akışı konusunda giderek daha fazla endişe duymaya başladı. Nihayetinde ise düzenleyiciler, daha fazla para transferini yasakladılar. Mülkiyet spekülasyonundan büyük kayıplarla karşılaşan American Continental; Nisan 1989’da iflas etti ve düzenleyiciler de Lincoln’u hemen kapattı. Ayrıca Uzun bir hukuk savaşının ardından Keating yaklaşık beş yıl hapis yattı.

Beyaz Yaka Suçları ve Skandalları

Amerika’da Açılan En Saçma Davalar konulu blog yazımız için tıklayınız.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir